2.12.2015

Trende 6

Bir yeni tren yolculuğumdan daha merhaba. İncesaz eşliğinde yer yer karlı, genellikle yağmurlu ve ara sıra güneş açan bir havada yol alıyorum evime doğru.

Doğanın dört mevsimde nasıl da farklı olduğunu aynı yolu farklı zamanlarda gidip gelerek gözlemlemeyi gerçekten çok seviyorum.  Saniyelerle bile değişebiliyor hava durumu. Az önce gökkuşağı görmüşken şimdi gıpgri bulutlarla doldu gökyüzü. Ve dudaklardan dökülen "Ol deyince olduran Rabbimin şanı ne yücedir!" cümlesi..

Bugünkü yol arkadaşım "Kemal Sayar Beni Sessiz de Sevebilir misin?" Birkaç etkileyici paragrafı paylaşarak yazıma son verip sizleri saygıyla selamlıyorum.

"Ciddi zorlanma dönemleri aslında hayatta en çok öğrendiğimiz dönemlerdir,  bugün ve gelecek için fener mahiyetindedirler. O yüzden 'Hak şerleri hayreyler' diyebilmemiz gerek, bazen bize ulaşan belalar, tekâmül yolculuğunda birer sıçrama tahtasıdır. Onlara basmakla daha ileriye sıçrarız."

"Araştırmalar bize gösteriyor ki ne kadar rekabetçi olursak o kadar az öğreniyor hatta öğrenmeye o kadar az ihtiyaç duyuyoruz. Yarışma endişesi bizi yapmakta olduğumuz işin neşesinden alıkoyuyor. Mütevazı insanın kendi varlığını meşru kılmak için zaferler kazanmaya ihtiyacı yoktur."

"Bugünde ol. Anda ol. Şimdi ol. Ne geçmişin hayaletlerinden kaç, ne geleceğin düşlerine sığın.

Anda ol.

Korkma, muhtaç olma. Dikkatini olduğun hale çevir. Vaktin evladı ol. Yaptığına, yediğine, duyduğuna, gördüğüne, baktığına, yaşadığına dikkat kesil.

Pür dikkat ol."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder