23.02.2014

Trende

Güneşli bir öğle sonrası. Bozkırda 250 km ye varan bir hızla yol alan trendeyim. Bir ayı geçen tatilden sonra Ankara'ya dönüyorum. Artık alıştım gitmelere. Bir ay sonra geri gelecek olmanın verdiği rahatlıktan mıdır nedir üzülmüyorum bu kez. Kendimi dinlemek adına müzik dinlemiyorum bugün. Etrafı izleyip saate bakıp vakit geçiriyorum. Tek tük ağaçlar, bir sürü çalılar ve geniş düzlükler. Polatlı'ya geldik bile trene bineli 40 dakika ancak oldu.

Güzel teknoloji bu hızlı trenler, ama daha önce yazdığım gibi eskisi kadar zevkli değil tren yolculukları.

İyice asosyalleştiğim bu tatilden sonra insan içine çıkmaya çok korkuyorum hele sınav sonuçlarını konuşmak zorunda kalacağım insanları görmemek için elimden geleni yapacağım.

Tünelden geçtik az önce. Çocukken çok korkardım, heyecanlanırdım. İstanbul yolunda çok tünel vardı. Ankara'ya giderken en fazla 3 tünel geçiyoruz.

Geniş düzlükler, yeşermeye yüz tutan tarlalar. Ara sıra birkaç ağaç ve birkaç koyun sürüsü. Geçiyor yolum bozkırdan ama denize çıkmayacak sokaklar. Ankara'da Kurtuluş Parkı'ndaki sudan başka görebileceğim çok bi su varlığı da yok zaten.

Polatlı'yı geçtik ben bu yazıyı yazarken. Geniş sarı bazen yeşil düzlükler arasında ilerlerken zaman da geçip gidiyor işte ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder